Sıkça Sorulan Sorular

Alpro'nun misyonu, ürünlerimizin her birine mümkün olduğunca az şeker eklemek. Meyveler, fıstıklar ve Hindistan cevizi gibi zaten yeterince tatlı olan bitki bazlı içeriklerden lezzetli yiyecek ve içecekler hazırlamaya inanıyoruz. Çeşitli şeker miktarları içeren geniş bir yiyecek ve içecek yelpazesi sunuyoruz. Herkes için bir şeyler var. Tatlandırılmamış ürünlerden düşük şekerli ürünlere, hafifçe tatlandırılmış nefis lezzetlere kadar uzanıyoruz. Alpro için tatlandırılmamış demek: Şekersiz, tatlandırıcısız demek.

Bir tarifin temel içeriği kendiliğinden çok az şeker içerdiği veya hiç içermediği için tarifte biraz daha tatlılığa ihtiyaç duyulabilir. Bu durumlar için şeker oranı istenen lezzeti sağlayacak şekilde mümkün olan en düşük düzeyde tutulur. Piyasadaki karşılaştırılabilir ürünlere göre her zaman önemli ölçüde daha düşük şeker içeriğini hedefliyoruz.

Bu doğal tatlışlarla tanış:

• Beyaz pancar şekeri - yiyeceklerin daha az yol katetmesi için Avrupa'da yetiştiriliyor.

• Şekerkamışı şekeri - Karayipler'den.

• Glükoz-früktoz şurubu - pancar şekeri veya mısırdan elde ediliyor.

• Tatlandırıcı - sadece stevia bitkisinden elde ediliyor. Asla ve asla yapay tatlandırıcıları kullanmıyoruz, kullanmayacağız.

Örneğin soyamızı ele alalım. Tüm soya fasulyelerimiz, işlerini gezegene ve insanlara -ki buna sen de dahilsin- değer vererek yaptığına güvendiğimiz çiftçilerden geliyor.

Soyamıza bu kadar düşkün olmamızın birkaç nedeni:

• Fasulyelerimizin tek bir tanesi bile Amazon veya bir başka yağmur ormanından gelmiyor

• Tüm soyalarımız GDO'suz

• Organik fasulyelerimizin %100'ü ve geleneksel fasulyelerimizin çoğunluğu Avrupa'da (çoğunlukla Fransa'da) yetiştiriliyor

• Geri kalanını Kanada'dan alıyoruz. Karbon ayak izimizi küçültmek için onları Atlantik Okyanusu üzerinden gemiyle taşıyoruz. Sıfır uçak + daha az yol = daha az CO2!

Ayrıca soya fasulyelerini mahsul çevrimi içinde tutarak topraktaki nitrojeni korumak ve bu sayede daha az gübreye ihtiyaç bırakmak gibi iyi tarım uygulamalarını teşvik etmek için çiftçilerle birlikte çalışıyoruz. Ayrıca tüm fasulyelerimiz, tohumdan halinden masaya gelene kadar takip edilebilir. Sistemimiz bağımsız Food Chain ID kuruluşu tarafından denetleniyor ve ProTerra standardına göre sertifikalandırılıyor, yani her bir fasulyenin nereden geldiğini biliyoruz. Yani, soyanın keyfini sür!

Bademlerin suya muhtaç olabileceğini biliyoruz. Bu yüzden İspanya ve İtalya'da çoğunlukla yağmur yoluyla sulandıklarını öğrendiğimizde, onları sadece bu ülkelerden tedarik etmeye karar verdik.

Ayrıca biyolojik çeşitliliği korumak için birkaç çiftçiyle birlikte çalışıyoruz: Vahşi yaşamı topraklara geri çağırmak için ağaçların arasında bitkileri, göletleri ve çitleri kullanıyoruz. Yabani misafirlerimizi dört gözle bekliyoruz!

Ah, tabii ki arıları unutmayalım. Sonuçta, besin ürünlerini tozlaştırmak için arı gibi (!) çalışarak dünyayı beslemeye yardımcı oluyorlar. Tedarikçilerimiz ve dış uzmanlarımızla birlikte tozlaştırıcı dostu ürünler ve üretim sistemlerini belirlemek ve teşvik etmek için işbirliği yapıyor, bunları tüm bademlerimize 2025 yılına kadar uygulamayı hedefliyoruz.

Hayır. Fasulyelerimizi, soya fasulyelerinin yıllardır yetiştirildiği, genellikle Fransa'daki ve fasulyelerin nöbetleşe ekiminin yapıldığı çiftliklerden doğrudan tedarik ediyoruz. Bu çiftliklerin hiçbiri ıslah edilmiş ya da ormansızlaştırılmış arazilerin üzerinde kurulu değil. Geçmişte fasulyelerimizi Brezilya'dan tedarik ettiğimiz yerler de yağmur ormanları ya da ormansızlaştırılmış araziler değildi. Fasulyelerin çevreye ve insana saygılı bir şekilde üretilmesini, hammaddelerin ve tarımsal ürünlerin sorumlu bir şekilde kullanılmasını sağlayan Basel kriterlerine uygun, sıkı bir ilkeler manzumesi ile uyumlu çalışıyorlardı. Sadece doğrudan iletişimimiz olan ve açık pazarda bulunmayan çiftçilerden satın alarak, fasulyenin hasadından tamamlanmış son ürüne kadar takip edilmesini sağlayan bir sistem sağlıyoruz.